Rize’nin Çamlıhemşin ilçesine bağlı Şenyuva Köyü’nde konumlanan Şenyuva Köprüsü, bölgenin geleneksel taş köprü mimarisinin önemli örneklerinden birini teşkil etmektedir. Halk arasında eski adıyla Çinçiva Köprüsü olarak bilinen yapı, tek gözlü ve kemerli formuyla Fırtına Deresi üzerinde yer almaktadır. Yapım tekniğinde moloz taş ve kesme taş kullanılmış; kemer bölümü kesme taşlarla, diğer bölümler ise moloz taşlarla inşa edilmiştir.
Yapının uzunluğu 54 metre, genişliği ise 2 metre olarak ölçülmektedir. Köprü, kâgir teknikle inşa edilmiş olup iki mesnetli kemer köprü tipolojisine dâhildir. Batı ayağının memba yönünde koruma duvarı bulunmakta; kuzeybatısında ise sanatsal nitelikleri yüksek mezar taşlarının yer aldığı eski bir mezarlık dikkat çekmektedir.
Sözlü tarih kaynaklarından edinilen bilgilere göre köprü üzerinde Hicrî 1111 (M. 1699) tarihli bir kitabe yer almaktaydı. Ancak bu kitabenin 1946 yılında meydana gelen sel felaketi sırasında kaybolduğu ifade edilmektedir. Eğer bu rivayet doğru kabul edilirse, köprü bölgenin en erken tarihli köprülerinden biri olma özelliğini taşımaktadır.
Köprünün tarihî süreç içerisinde çeşitli müdahalelere maruz kaldığı da tespit edilmektedir. Özellikle korkuluk duvarlarının onarıldığı ve mansap cephesine demirden bir eklenti yapıldığı bilinmektedir. Bu hususlar, yapının hem özgünlüğünü hem de geçirdiği restorasyon evrelerini ortaya koyması bakımından önem arz etmektedir.
Sonuç itibarıyla Şenyuva Köprüsü, hem yapım tarihi hem de mimari özellikleri bakımından Fırtına Vadisi’ndeki taş köprü geleneğinin erken ve karakteristik bir temsilcisidir. Köprü, gerek inşa tekniği gerekse çevresindeki kültürel unsurlar (mezarlık, kitabe rivayetleri vb.) ile bölgenin tarihî dokusunun aydınlatılmasında önemli bir veri kaynağıdır.